Türkiye'de son günlerde başıboş sokak köpekleri 'sorunu' gündemden düşmüyor. Peki bu konu üzerinden popülizm tartışmaları nasıl okunabilir. Akut hale gelmiş sorunlara çözüm talep etmek meşru mudur?
-Hayvansever dernekleri profesyonel hayvanseverlerle dolu ve bunlar işi iyice ticarete ve ranta dökmüş durumdalar.
-Kısırlaştırma ve sahiplendirme gibi durumlar meşakatli ve masraflı.
-En önemlisi de Ahmet Arslan'ın belirttiği Türkiye'de kamusal alan olmaması sorunu. Kendisi ve yakınları bir zarar görmediği sürece kimse bu sorunla ilgilenmiyor. Devletin bu konuda bir zarar görme olasılığı olmadığı için devlet de bu konuyu umursamıyor.
İşin en acı taraflarından birisi de kendisi ve yakınları zarar görenler inisiyatif alıp kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor, canı sıkılan manyaklar sokak hayvanlarına saldırıyor diye haber oluyor.
Aslında çözümün yolu açıldı, sorun yaşayanlar belediyeleri ve valilikleri tazminat davalarına yağdırmalı, o zaman bir şeyler olabilir diye düşünüyorum.
İnşallah öyle olur. Ankara'nın periferisindeki mahallelerdekiler oturanlar bu sorunu neredeyse 10 yıldır yaşıyor. Şimdiye kadar göstermelik 1-2 hamle dışında yetkilirden sorunun çözümüne dair herhangi çaba gösterilmedi.
Bu sorun bir açıdan Yaşar Kemal'in "Yanan Ormanlarda Elli Gün" romanında anlattığı döngüyü anımsatıyor.
-Farklı partilerdeki belediyelerin soruna çözümü köpekleri diğer partideki belediyenin sorumluluk sahasına atmak
-Hayvansever dernekleri profesyonel hayvanseverlerle dolu ve bunlar işi iyice ticarete ve ranta dökmüş durumdalar.
-Kısırlaştırma ve sahiplendirme gibi durumlar meşakatli ve masraflı.
-En önemlisi de Ahmet Arslan'ın belirttiği Türkiye'de kamusal alan olmaması sorunu. Kendisi ve yakınları bir zarar görmediği sürece kimse bu sorunla ilgilenmiyor. Devletin bu konuda bir zarar görme olasılığı olmadığı için devlet de bu konuyu umursamıyor.
İşin en acı taraflarından birisi de kendisi ve yakınları zarar görenler inisiyatif alıp kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor, canı sıkılan manyaklar sokak hayvanlarına saldırıyor diye haber oluyor.
Aslında çözümün yolu açıldı, sorun yaşayanlar belediyeleri ve valilikleri tazminat davalarına yağdırmalı, o zaman bir şeyler olabilir diye düşünüyorum.
İnşallah öyle olur. Ankara'nın periferisindeki mahallelerdekiler oturanlar bu sorunu neredeyse 10 yıldır yaşıyor. Şimdiye kadar göstermelik 1-2 hamle dışında yetkilirden sorunun çözümüne dair herhangi çaba gösterilmedi.